TÜRKİYE’DEKİ AİLE ŞİRKETLERİNİN YÜZDE 32’Sİ İKİNCİ KUŞAĞA GEÇİYOR
Türkiye’de aile şirketlerinin geleceği, sürdürülebilirlik ve kurumsallaşma ile şekilleniyor. Aile şirketleri, ülkenin ekonomik yapısında önemli bir yer tutarken, bu şirketlerin uzun vadeli başarıları için kurumsal yönetim anlayışını benimsemeleri büyük bir gereklilik haline geliyor.
Idea House Academy kurucusu Hülya Çakıcı Hacıoğlu, aile şirketlerinin sadece kâr amacı gütmekle kalmayıp, aynı zamanda topluma ve çalışanlarına karşı da sorumluluk taşıdığını vurguluyor. Hacıoğlu, “Doğru yönetim ve profesyonel yaklaşımlar benimseyerek aile şirketlerinin sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeleri mümkün” diyor. Bu bağlamda, aile şirketlerinin kurumsallaşma süreçlerine hız vermeleri ve yeni nesil yönetim anlayışı geliştirmeleri gerektiğini belirtiyor.
Aile Şirketlerinin Geleceği Kendi Ellerinde
Son yapılan araştırmalar, Türkiye’deki aile şirketlerinin yüzde 32’sinin ikinci kuşağa geçebildiğini, üçüncü kuşak için ise bu oranın yüzde 5’e düştüğünü ortaya koyuyor. Ekonomik belirsizlikler, krizler ve yönetim tarzları aile şirketlerinin sürdürülebilirliğini tehdit eden unsurlar arasında yer alıyor. Bu nedenle, şirketlerin risk yönetimi, kurumsal yapı ve profesyonel yönetim konularında adımlar atması gerekiyor.
Kurumsallaşma ve Kurumsal Yönetim Bir Gereklilik
Hülya Çakıcı Hacıoğlu, “Aile üyelerinin şirket yönetiminde aktif rol alırken profesyonellikten ödün vermemesi gerektiğini” vurguladı. “Şirket ile aile arasındaki sınırların netleştirilmesi, karar alma süreçlerinin etkinliğini artıracaktır” diyen Hacıoğlu, kurumsallaşma sürecinin önemine dikkat çekti.
İleriye Dönük Stratejiler
Kurumsallaşma sürecine giren aile şirketlerinin, alınan kararlara uyulması ve kuralların kabul edilmesi konusundaki hassasiyetinin artırılması gerektiğine dikkat çeken Hacıoğlu, “Kurumsallaşma sürecinde, adil, şeffaf, kuşak farklılıklarını yönetebilen, değişime açık, çevik ve proaktif liderlik yaklaşımlarıyla birlikte yeni nesil insan odaklı bir kurum kültürü benimsemek, sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyor. Çalışan bağlılığının giderek azaldığı günümüzde, bu unsurlar güven ortamı yaratarak başarıyı beraberinde getirebilir.
Ayrıca şirketi ilgilendiren konuların aile ilişkilerinden arındırılarak iş ortamında tartışılması ve çözüm yollarının bu platformda aranması, hem profesyonel ilişkileri güçlendirir hem de şirketin geleceğini olumlu yönde etkiler.” ifadelerini kullandı.
Ekonomiye Katkı
Hacıoğlu, aile şirketlerinin ülkemizin değerleri olduğunu, kurumsal yapılarını güçlendirmesi durumunda Türk ekonomisine çok daha önemli katkılarda bulunma fırsatı yakalayacaklarını vurguladı. “Gelecek nesillere güçlü bir miras bırakmak için atılacak her adım, sadece bugünkü başarıyı değil, yarının temellerini de oluşturacaktır” dedi.