2024 yılının en büyük spor etkinliği olan Dünya Motokros Şampiyonası ve NG Afyon MotoFest, 4-8 Eylül 2024 tarihlerinde Afyonkarahisar’da 7. kez gerçekleşecek. Dünyada Gastronomi Marka Şehir unvanını alan dünyada 36, Türkiye’de ise 3 şehirden biri olan Afyonkarahisar’ın zengin gastronomi kültürünün dünya sahnesine çıkması için de önemli bir rol oynuyor. 6 kıtada 180 ülkeden 3,5 milyardan fazla izleyiciye ulaşacak olan şampiyona, 300 milyon Euro’yu aşan bir medya değeriyle de dünya çapında yankı uyandıracak.

 

Bu yıl 7. kez düzenlenecek Dünya Motokros Şampiyonası, ülkemizin spor alanındaki başarılarının taçlandırılmasının yanı sıra Afyonkarahisar’ın eşsiz lezzetlerini dünya ile buluşturarak, yerel mutfağın tanıtımında büyük bir rol oynuyor. Tarihin en eski dönemlerinden beri birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Afyonkarahisar tarihi ve kültürel değerlerin izlerini taşıyan bir coğrafyada yer almaktadır. Bölgede yetişen bazı ürünlerin yöre yemeklerinde yoğun olarak kullanılması, çeşit zenginliği oluşturmaktadır.  Afyonkarahisar’ın zengin mutfak kültürü, Dünya Motokros Şampiyonası ve NG Afyon MotoFest ile birlikte uluslararası düzeyde tanıtılacak.

 

Afyonkarahisar Gastronomisi Global Arenada

Dünya Motokros Şampiyonası ve NG Afyon MotoFest, yalnızca spor dünyasında değil, Afyonkarahisar’ın gastronomik zenginliklerinin keşfedilmesi ve tanıtılmasında da büyük bir öneme sahip. Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) Asbaşkanı Mahmut Nedim Akülke, şampiyonanın Afyonkarahisar’ın zengin mutfağının tanıtılmasına önemli katkıda bulunduğuna dair yaptığı açıklamada, ‘‘Bu yıl 500 bin kişiyi ağırlamayı hedefliyoruz. Afyonkarahisar’ın zengin gastronomi kültürü, katılımcılar ve izleyiciler için eşsiz bir deneyim sunacak. Organizasyonumuz, Afyonkarahisar’ın yöresel lezzetlerinin tanıtımında büyük bir rol oynuyor. Gastronomi Şehri Afyonkarahisar’a adım atarak, lezzetlerin büyülü dünyasına giriş yapacaksınız.’’ dedi.

 

Motofest ile Lezzet Dolu Şampiyona

NG Afyon MotoFest, Afyonkarahisar’ın benzersiz mutfağını öne çıkarıyor. Şampiyona boyunca zengin mutfak çeşitleriyle şampiyonaya gelen misafirlere lezzet şöleni yaşatırken, şehrin mutfak kültürünün tanıtılmasına da katkı sağlıyor. Afyonkarahisar’ın Gaziantep ve Hatay’ın ardından gastronomi alanında 31 Ekim 2019’da UNESCO Yaratıcı Şehirleri Ağı’na girdiğinin altını önemle çizen Akülke, ‘‘NG Afyon MotoFest, yerel lezzetlerin ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımını sağlayan önemli bir platform oluşturuyor. Afyonkarahisar, tarih boyunca farklı kültürlerin ve medeniyetlerin izlerini taşıyan bir yerdir. Bu zengin kültürel mirasın bir parçası olarak, şehrimizin mutfağı da benzersiz bir çeşitlilik sunar. Geleneksel tariflerin modern dokunuşlarla buluştuğu lezzetler, damaklarınızı şenlendirecek’’ ifadelerini kullandı.

 

Dünya Çapında Gastronomi Destinasyonu

Dünya Motokros Şampiyonası ve NG Afyon MotoFest, Afyonkarahisar’ın sadece spor da değil, gastronomi turizminde de bir cazibe merkezi olmasına katkı sağlıyor. Şehre gelen turistlerin yerel lezzetleri keşfetmelerine olanak tanırken, aynı zamanda Türkiye’nin gastronomi turizmi potansiyelini artırıyor. Gelen turistler, Afyonkarahisar’ın mutfak kültürüyle tanışarak, şehrin ekonomisine ve tanıtımına katkıda bulunuyor. Bu büyük organizasyonlar, şehrin gastronomi kültürünün uluslararası alanda tanıtılmasına ve şehrin dünya çapında bir gastronomi destinasyonu olarak konumlanmasına büyük bir katkı sunuyor.

Akra Antalya ev sahipliğinde gerçekleşen 6. Uluslararası Meze Festivali gastronomi tutkunlarını ağırlamaya hazırlanıyor. 26 Ekim Cumartesi günü Akra Antalya’nın keyifli bahçesinde gerçekleşecek festival ülkemizin ve dünyanın önde gelen restoranları ve duayen şefleri ağırlayacak.

 

 

Akra Antalya ev sahipliğinde 26 Ekim’de gerçekleşecek olan 6. Uluslararası Meze Festivali için geri sayım başladı. Bölgenin ses getiren gastronomi etkinliği için her detayın kusursuzca hayata geçirildiği organizasyon şimdiden geniş bir katılımla gerçekleşeceğinin sinyallerini verdi. Halka açık gerçekleşecek festivale her yıl olduğu gibi bu yıl da ülkemizin ve dünyanın birçok yerinden güçlü mekanlar ve ödüllü şefler katılım gösterecek.

 

Mezenin yolculuğu hız kesmeden devam ediyor 

Meze kültürünün keşfedileceği muhteşem festival, Akra Antalya’nın keyifli bahçesinde asırlık meze reçetelerinin yanı sıra modern yorumlarla iştah kabartan farklı meze tadımlarına da ev sahipliği yapacak. Sofraların en özel eşlikçisi mezelerin profesyonel şeflerin sunumlarıyla hayat bulacağı festival ünü sınırları aşan ve ülkemize değer katan birçok Türk restoranı mutfak ekipleriyle birlikte ağırlayacak.

 

 

Keyifli oturumlar ve unutulmaz tadımlar festivale damga vuracak

Başarılarıyla ülkemizin adını tüm dünyaya duyuran şeflerimizin yanı sıra dünyaca ünlü şeflerin de dokunuşlarıyla hazırlanan zengin meze tadımı, sektörün ileri gelenleriyle gerçekleşecek gastronomi sohbetleri ve sürpriz etkinliklerin yer alacağı festival Akra Antalya’nın keyifli bahçesinde halka açık katılımla gerçekleşecek. 6.Uluslararası Meze Festival bu yıl da her dönem büyük merak uyandıran mezenin gizemli dünyasını seyahat gezginleri ve gastronomi tutkunlarıyla bir araya getirecek. Festival hakkında detaylı bilgi için www.mezefestivali.com web sitesini ziyaret edebilir, biletleri ise çok yakında www.biletix.com veya yurt içinde ve yurt dışında Biletix gişelerinden alabilirsiniz.

Profesyonel mutfaklara getirdiği akıllı ve inovatif çözümlerle tüm dünyada şeflerin ilk tercihi arasında yer alan İnoksan, sektörde kendi Ar-Ge merkezi olan ilk endüstriyel mutfak markası olarak öne çıkıyor. Fark yaratan ve doğayı düşünen restoranların, aynı felsefeyle üretilen mutfaklar aracılığıyla mümkün olacağının altını çizen İnoksan, fonksiyonel faydalarıyla zamana değer katan akıllı fırın ailesi İnosmart ile de profesyonel mutfakların çözüm ortağı oluyor.

 

44 yıldır Türkiye ve dünyada endüstriyel mutfak sektöründe ilklere imza atan İnoksan, bugün şeflerin ve restoranların kendileriyle gurur duyacakları mutfaklar yaratmalarında en çok tercih edilen çözüm ortaklarından biri. Fark yaratan ürünlerle tasarlanmış bir mutfağın ancak çalışmalarıyla fark yaratan bir şefe, doğayı düşünen bir mutfağın ise ancak doğayı düşünerek tasarlanan mutfaklara ait olduğuna inanan İnoksan, mutfakta yüksek performans ile verim almanın yolununsa yüksek teknolojiyle üretilmiş fırınlardan geçtiğine inanıyor. İnosmart fırınları zamandan tasarruf etmeyi sağlayarak şeflerin işini kolaylaştıran işlevsel özellikler sunarken, %40’a varan enerji tasarrufuyla doğaya ve geleceğe de sahip çıkıyor.

 

Tek Tuşla 5 Farklı Pişirme Yöntemi

Türk mutfağından aldığı ilhamı, 40 yılı aşan tecrübesi ve teknoloji ile birleştirerek İnosmart Kombi Fırını geliştiren İnoksan, dünya mutfakları için de gerekli olan en hızlı ve en iyi pişirme ortamını sunuyor. Dünyada 5 kıtada kullanılan ve sektördeki ilk yerli kombi fırın olma özelliğini taşıyan İnosmart, yüksek performansı ve benzersiz pişirme modlarıyla lezzeti garantiliyor. İnosmart akıllı fırın ailesi otomatik ve manuel birçok pişirim seçeneğiyle mutfakta yüksek performans ile verim almanın çözümlerini sunuyor. Ayarlanabilir Buharda Pişirme modunda hassasiyetle korunan pişirme odası sıcaklığı sayesinde yemeklerde kusursuz kaliteye erişiliyor, besinlerin kendine has tatlarının ve renklerinin korunması sağlanıyor ve mükemmel yoğunluk elde ediliyor. 30ºC ile 300ºC arasında ayarlanabilen Turbo Pişirme özelliği kızartma, ızgara, graten ya da fırında pişirme işlemleri için ideal bir yöntem olarak öne çıkıyor. 30ºC ile 300ºC arasında ayarlanabilen Kombi Pişirme modunda buharlı ve turbo pişiriminin bir araya gelmesi sayesinde yemeklerin kuruması engellenirken, ağırlık kaybı da en aza iniyor ve ürünün eşit oranda pişmesi sağlanıyor. Geleneksel pişirme yöntemleri ile karşılaştırıldığında pişirme süresi büyük ölçüde kısalırken, kızartma yapımında %50’ye varan zaman tasarrufu sağlanıyor. Fırının sunduğu Banket modundaysa düşük sıcaklıklarda ön pişirme uygulanıp soğutulan yemeklerin daha sonra tek tuşla taze pişmiş yemekten bile daha iyi olması sağlanıyor. Böylece kalite kayıplarının da önüne geçiliyor. Ayrıca buhar jeneratörlü İnosmart fırınlar her an buhar üretmeye hazır güçlü buhar jeneratörü sayesinde pişirimi daha verimli kılarken, dokunmatik ve dijital kontrol panelleriyle de kullanım kolaylığı sağlanıyor.

A’dan Z’ye Düşünülmüş Tüm İhtiyaçlar

Lezzetten ödün vermeden öne çıkmak isteyen, mutfağını ve dünyayı aynı anda koruma bilincine sahip profesyonellerin tercihi İnoksan, mutfaklarda teknik detaylarda mükemmeli ve verimlilik için gelişimi arayanlara akıllı ve yenilikçi İnosmart ürünleriyle hizmet veriyor. Elektrikli enerji tipleriyle çalışabilen, gıdaya uygun AISI 304 kalite paslanmaz çelikten üretilmiş ve kabin içi yuvarlatılmış yapıya sahip İnosmart fırınlar, gastronom ve unlu mamul tepsilerine uygun özel iç kızak ve raf kitine de sahip. Ayrıca temizlik modu sayesinde İnosmart, ister manuel ister otomatik yıkama fonksiyonlarıyla da kolayca temizlenebiliyor.

İnosmart akıllı fırınların yanı sıra konveksiyonel fırın, bulaşık makineleri, banket arabaları, servis hatları, döner makinaları ve yatay pişirme grubu ürünleri ile de öne çıkan İnoksan, 5 kıtada yer alan satış noktalarında mutfak profesyonelleriyle buluşuyor. Deneyimli satış ekibi, satış sonrası destekleri ve anahtar teslim mutfak projeleri ve 100’ü aşkın yetkili servisi ile İnoksan, iş ortakları için tedarikçi bir firma olmanın ötesine geçerek gerçek bir çözüm ortağı oluyor. Ulusal ve uluslararası kalite belgeleri, 44 yıllık tecrübesi ve yerli sermayenin getirdiği yabancı muadillerine göre sağladığı fiyat avantajı ile de İnoksan, kaliteli, akıllı ve yenilikçi ürünleriyle mutfağında fark yaratmak isteyen tüm profesyonelleri bekliyor.  İnoksan, aynı zamanda satış sonrasındaki kuvvetli servis desteği ve anahtar teslim projeleriyle de lezzette en iyi performansı isteyenlerin mutfaklarında yerini alıyor.

İnoksan ürünlerinin ayrıca TSE’den alınan TSE uygunluk belgesi, Türk Standartları Enstitüsü’nden alınan TS EN ISO 9001:2015 Kalite Sistem Yönetim Belgesi, TSE’den alınan TSEK Uygunluk Belgesi, ürünlerin Avrupa Birliği içerisinde serbest dolaşımını sağlayan ve Avrupa Güvenlik standardına uygunluğu gösteren CE İşaret Belgesi, Avrupa’nın Dünyaca ünlü İngiliz kuruluşu BSI’dan alınan BS EN ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistem Belgesi, Gost Uluslararası Standardizasyon teşkilatı tarafından hazırlanmış, geliştirme, üretim, tesis ve hizmette kalite modeli GOST R ISO 9001:2000 (ROSTEST-RUSYA), Rusya Gost Standardı test etme ve sertifikalandırma merkezi Rostest Moskova tarafından hazırlanmış ve ürünlerin Rus standardizasyonuna ve hijyen standartlarına uygunluğun onay belgesi, TC Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığı tarafından verilen Sıfır Atık Belgesi gibi belgelerle kalite onayları sağlanıyor.

30 Ağustos Zafer Bayramı tatilinin hafta sonuyla birleşmesiyle kısa tatil planları yapıldı. Obilet, yeni keşiflere çıkmak isteyen ancak hala karar veremeyenler için son dakika tatil rehberi hazırladı. Gelibolu’dan Bodrum’a, Foça’dan Marmaris’e hatta vizesiz Karadağ’a kadar tüm seçeneklerin yer aldığı listeyi inceleyerek kararınızı verebilirsiniz.

Hafta sonuyla birleşmesi nedeniyle 3 günlük bir tatile dönüşen 30 Ağustos Zafer Bayramı, hiç görmediğiniz bir yeri görmek ve kısa yolculuklara çıkmak için en ideal zamanlardan. Üstelik kavurucu yaz sıcaklarının kısmen geride kaldığı bugünlerde, tatile çıkmak için geç kalmış sayılmazsınız. Yaz mevsiminde ve yılın son resmi tatillerinden birinde nereye gideceğinize karar veremiyorsanız son dakika rezervasyonu yapmak için hala vaktiniz var. Siz de bu kısa arayı yeni bir keşfe dönüştürmek için yola koyulabilir ve Obilet’in sizin için hazırladığı son dakika rehberiyle plan yaparak şehirden biraz uzaklaşabilirsiniz. Seçenekleri inceleyerek Obilet’le rotanızı çizebilirsiniz!

İşte Obilet’in son dakika rezervasyonları için önerdiği rotalar:

 

  1. Kemer

Türkiye’nin turizm başkentlerinden Antalya’da yer alan Kemer, etkileyici doğası, masmavi denizi ve lüks tatil köyleriyle Akdeniz’in vazgeçilmez destinasyonlarından. 1980’li yıllarda küçük bir köyken Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri haline gelen Kemer, berrak suları ve yemyeşil doğasıyla huzurlu bir tatilin adresi. Yolunuz Kemer’e düşerse yakın mesafedeki Kleopatra Koyu, Göynük Kanyonu, Beldibi Mağarası, Çıralı Yanartaş (Chimaera), Paris 2 Batığı ve Üç Adalar’ı, tarihe merakınız varsa Phaselis Antik Kenti ve Idyros Antik Kenti’ni de listenize ekleyebilirsiniz.

 

  1. Kaş

Akdeniz’in en şirin tatil beldelerinden biri olan Kaş; turkuaz denizi, dar sokakları, tarihi kalıntılarıyla Türkiye’de en çok görülmek istenen tatil beldeleri arasında yer alıyor. Eğer dalış merakınız varsa veya ilk defa deneyimlemek istiyorsanız Kaş, ülkemizdeki en keyifli dalış mekanlarına da ev sahipliği yapıyor. Gündüz tertemiz plajlarda serinleyebilir veya bir dalış turuna katılarak deniz altındaki muhteşem dünyayla tanışabilirsiniz. Akşam Uzun Çarşı’da dolaşıp keyifli mekanlarda eğlencenin tadını çıkarabilir, yakın mesafedeki Patara Plajı’nda denizin en “turkuaz” haline şahit olabilirsiniz. Kaş, tarih meraklıları için de tam bir cennet. Mutlaka görmeniz gereken yerler arasında; Patara Plajı, Kral Mezarı, Antiphellos Antik Kenti, Xanthos Antik Kenti, Patara Antik Kenti geliyor.

 

  1. Foça

İzmir’in sakin bir sahil kasabasından keyifli bir tatil merkezine dönüşen Foça, deniz ve tarih tutkunları için harika bir alternatif sunuyor. Taş evleri, birbirinden güzel koyları ve huzurlu atmosferi ile Foça, kısa molalar için beklentilerin üstünde bir deneyim sunuyor. Yunan mitolojisinde de adı geçen Siren Kayalıkları, Athena Tapınağı, Kybele Açık Hava Tapınağı, Arkaik Duvar ve Heredot Duvarı, Pers Anıt Mezarı (Taş Ev) gibi tarihi zenginlikleriyle tarih severlerin çok şey bulacağı yerlerden. Eski mirasını koruyan köyleriyle de ünlü olan Foça’da, Kozbeyli, Gerenköy, Ilıpınar, Bağarası ve Yeniköy gibi bölgenin tarihi mirasına sahip çıkan köyleri de mutlaka gezi listenize ekleyin.

 

  1. Şirince

İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Şirince; tarihi dokusu, taş evleri  ve samimi atmosferiyle, adı gibi şirin bir Ege köyü. Köy meydanında oturup bir kahve içerek, dar sokaklarında yürüyüş yaparak, tepedeki köylerden gün batımını seyrederek kısa bir seyahatte bile enerji toplanacak yerlerden. Bölgenin tarihi dokusunu keşfetmek için yakın mesafedeki Efes Antik Kenti’ni ziyaret edebilir, Efes Dijital Deneyim Müzesi’nde tarihe dijital yolculuk yapabilirsiniz. Bölgenin kültürel mirasını keşfetmek isterseniz yöreye özel yerel lezzetler ve şarapları mutlaka denemelisiniz.

 

  1. Marmaris 

Marmaris, her ne kadar 3 güne sığdıramayacağınız bir deneyim vadetse de, yaz tatili için ilk akla gelen yerlerden. Muhteşem bir doğa ile eşsiz denizin buluştuğu bu tatil cenneti; eşsiz plajları ve doğası kadar hareketli gece hayatıyla da görülmeye değer. Akdeniz’in en güzel denizinin tadını doyasıya çıkarabilir; su sporları, tarihi güzelliklere gezilerle 3 gün boyunca enerjinizi yenileyebilirsiniz. Selimiye, Bozburun, İçmeler, Hisarönü, Turunç gibi Marmaris’in birbirinden güzel beldelerini gezmenin yanı sıra Azmak Nehri, Akyaka gibi doğal güzellikleri keşfedebilir, yakın mesafedeki Knidos Antik Kenti, Kaunos Kral Mezarları’nı da ziyaret edebilirsiniz.

 

  1. Bodrum

Ülkemizin en güzel tatil merkezlerinden biri olan Bodrum, denizi ve eşsiz koyları kadar lüks tatilin merkezi ve gece hayatıyla da ünlü. Gündüz eşsiz koylarında denize girebilir veya tekne turuna çıkabilir, güneşi Gümüşlük’te batırabilir, Yalıkavak’ta keyifli bir akşam yemeği ve eğlenceyle günü kapatabilirsiniz. Dar arnavut kaldırımlı sokaklarında yürüyüş, keyifli semt pazarlarında alışveriş yaparak, kafe ve restoranlarda Ege mutfağının en güzel örneklerini tadarak unutulmaz bir Bodrum deneyimi yaşayabilirsiniz.

 

  1. Gelibolu

30 Ağustos Zafer Bayramı’nı günün anlam ve önemine uygun olarak kutlamak için Gelibolu en ideal yerler arasında yer alıyor. Tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Gelibolu, Zafer Bayramı coşkusunu en iyi hissedebileceğiniz yerlerden. Zaferin coşkusunu her yıl özel bir atmosferde kutlayan Gelibolu, hem tatil hem de tarih meraklıları için mükemmel bir seçenek sunuyor. Çanakkale Savaşı’nın önemli noktalarına ev sahipliği yapan bu bölge, tarih meraklılarına dolu dolu bir gezi vadediyor.

 

 

  1. Karadağ

Bu kısa tatilde tercihiniz yurt dışına çıkmaksa vizesiz seyahat edilebilen Karadağ, en ideal yerlerden. Adriyatik kıyısında bulunan bu gizli bir cennet, mevsim itibariyle de tatilcilere birçok seçenek sunuyor. Şehir merkezi ve tarihi yerleri gezebileceğiniz gibi popülaritesi son dönemde hızla artan plajlarında da serinleyebilirsiniz. Etkileyici dağ manzaraları ve tarihi şehirleriyle Karadağ, kısa zamanda yurt dışı kaçmaklarının vazgeçilmezi  durumuna geldi.

Türkiye’nin en büyük online hizmet platformu Armut.com’un verilerine göre, Temmuz – Ağustos aylarında gerçekleşen olimpiyatlar sırasında Türk sporcuların katılım gösterdiği spor dallarına olan taleplerde yüzde 100 ile 350 arasında artış gözlendi.

Paris’te 26 Temmuz – 11 Ağustos 2024 tarihleri arasında düzenlenen yaz olimpiyatlarında özellikle Türk sporcuların yarıştığı spor dallarına ilginin arttığı gözlemlendi. Türkiye’nin en büyük online hizmet platformu Armut.com, Temmuz ve Ağustos ayları ile bir önceki dönemi  karşılaştırdı. Türk takımlarının yarıştığı okçuluk, voleybol, güreş, eskrim, binicilik ve jimnastik derslerine olan talepte büyük artış yaşandığı görüldü.

Odaklanmayı Güçlendiren Okçuluğa Yoğun İlgi 

Paris Yaz Olimpiyatları sonrası dikkat çeken sporların başında okçuluk geldi. Müsabakaların başladığı dönem ile birlikte yükselişe geçen ilgi, Mete Gazoz, Muhammed Abdullah Yıldırım ve Ulaş Berkim Tümer’den oluşan klasik yay erkek milli takımının bronz madalyayı kazandığı 29 Temmuz tarihi itibariyle artarak devam etti. Verilere göre; geçen yılın aynı dönemine kıyasla bu yılın Ağustos ayında okçuluk derslerine olan talepte yüzde 244 artış yaşandı. Bu sonuç, aynı zamanda çocuklarda odaklanma becerilerini geliştirmede etkisi büyük olan okçuluğun yükseliş trendinde olduğunu da gösteriyor.

Filenin Sultanları Voleybola İlgiyi Artırdı 

 

Türkiye kadın milli voleybol takımı son dönemlerde kazandığı başarılarla her yaştan ve her kesimden insana büyük motivasyon kaynağı olurken voleybolu da özellikle kız çocukları arasında popüler bir spor haline getirdi. Paris Yaz Olimpiyatları döneminde voleybol kurslarına olan talep geçen senenin Temmuz ayına kıyasla bu Temmuz ayında yüzde 352 arttı. Bu artışın geçen yılın Ağustos ayına göre bu Ağustos ayında yüzde 179 oranında gerçekleşmesi bekleniyor.

 

 

Güreş Derslerine Talep Yüzde 163 Arttı

 

Paris Yaz Olimpiyatları ile birlikte dikkatleri üzerine çeken ve büyük ilgi gören bir diğer spor da güreş oldu. Taha Akgül’ün ve Buse Tosun Çavuşoğlu’nun bronz madalya kazanmasıyla ata sporu olarak bilinen güreşin özel dersine talepler Temmuz ayı verilerine göre geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 163 arttı.

 

 

 

 

Olimpiyatlarla Birlikte Eskrim Derslerinde Yüzde 158 Talep Artışı Oldu

 

Resmi spor olarak 19. Yüzyılda kabul edilen eskrim de olimpiyatlarla birlikte ilgi toplayan sporlardan oldu. Paris Yaz Olimpiyatları’nda Türkiye’yi eskrimde temsil eden ve son 16 turunda büyük mücadele ederek umut veren Nisa nur Erbil’in ardından eskrim derslerine olan talep geçen yılın Ağustos ayı ile kıyaslandığında bu yıl 158 oranında artış gösterdi.

 

 

Binicilik Derslerine Talep Yüzde 190 Arttı

 

Ata sporlarından biri olan binicilik de olimpiyatlarla birlikte öne çıkan spor dallarından biri oldu. Her yaştan kişinin, özellikle yeni bir hobi edinmek isteyen ebeveynlerin, başlangıçtan ileri seviyeye kadar binicilik derslerine olan taleplerinde yoğun bir artış gözlemlendi. Geçen yılın Ağustos ayı verileriyle kıyaslandığında, bu yılın Ağustos ayında binicilik derslerine olan talepler yüzde 190 arttı.

 

Jimnastik Kursu Taleplerinde Yüzde 100 Artış Gözlendi

 

Paris Yaz Olimpiyatları’nın etkisiyle, çoğunlukla 3-5 yaş arası çocukların beden gelişimi için tercih edilen jimnastik, vücuduna esneklik kazandırmak isteyen yetişkinlerin de favorisi haline geldi. Geçen yılın Temmuz ayına göre bu yılın Temmuz ayında jimnastik kursu taleplerinde yüzde 100 artış kaydedilirken, Ağustos ayında bu artışın geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 123 olması bekleniyor.

 

Daha önce sadece 44 mm boyutunda sunulan Endurance Pro, şimdi beş farklı
renk seçeneğiyle lanse ediliyor.

Breitling Endurance Pro, markanın teknik ve gündelik koleksiyonlarının en iyi taraflarını çok yönlü bir saatte birleştiriyor. Professional serisine ait model, zorlu antrenmanlara karşı dayanıklı tasarımıyla hem erkekler hem de kadınlara şık ve yüksek kaliteli bir atletizm saati sunuyor.

Breitling CEO’su Georges Kern, “Bu saat; yüzmek, bisiklete binmek, koşmak ve antrenmanınızın yoğunluğuna bakmaksızın sizinle birlikte hareket etmek için üretildi. Ayrıca, rahat bir spor kronografı olarak da harika görünüyor,” diyor ve ekliyor: “Yeni boyutuyla daha geniş bir kullanıcı kitlesine sesleniyor.”

ENDURANCE PRO: EN GÜÇLÜNÜN DİRİLİŞİ

Ultra hafif kasası ve bileğe oturan rahat kauçuk kayışı ile Endurance Pro, profesyonel sporculara ve spor tutkunlarına hitap ediyor. Saat, hafiflik ve sağlamlıkta titanyumun üç kat, paslanmaz çeliğinse neredeyse altı kat üzerine çıkan Breitlight® materyalinden üretiliyor. Antimanyetik, ısı bakımından dengeli ve hipoalerjenik olan Breitlight®, çizilmeye, çekilmeye ve korozyona yüksek bir dirençle cevap veriyor.

Yeni 38 mm Endurance Pro modellerinde kayışların, bezellerin iç halkalarıyla uyumlu şekilde mor, pembe, beyaz, açık mavi ve kırmızı renk seçenekleri bulunuyor. Aynı zamanda 44 mm’lik mevcut Endurance Pro da lacivert, turuncu, beyaz ve açık mavi renkleri ve şık bir kauçuk kayışla yenileniyor. Her iki boyutta da akrep, yelkovan ve rakamlar, loş ışıkta okuma kolaylığını beraberinde getiren Super-LumiNova® ile kaplanıyor.

Breitling’in Professional serisindeki tüm saatler gibi Endurance Pro da alışılagelmiş kuartzdan 10 kat fazla hassasiyete ve ısıyı dengeleme özelliğine sahip SuperQuartz™ teknolojisi ile çalışıyor. 44 mm’lik model Breitling Kalibre 82’yi içerirken, 38 mm’lik tasarım biraz daha küçük olan Kalibre 83 ile çalışıyor. Her ikisi de COSC sertifikalı kronometreleri ile olağanüstü hassasiyet sunuyor.

BREITLING’İN ULTRA HAFİF SAAT MİRASI

Endurance Pro, 1970’lerde dönemin moda bilincini taşıyan atletler için performans kronografı olarak tanıtılan Breitling Sprint’in modern bir versiyonu. Hafif reçine kasası ve nabız ölçeri, onu spora uygun kılıyor. Kronograf, modele profesyonel saat (tool-watch) statüsü kazandırıyor ve çeşitli renk alternatifleri ile 70’lerin canlı tarzını yansıtıyor.

Breitling’in Professional saatleri, en ekstrem koşullar ve zorlu yarışmalarda performans göstermeye olanak tanıyor. Yarışmalara göre üretilmiş modern Endurance Pro, söz konusu unsurları korumayı sürdürüyor: mükemmel kavrama ve manevra kabiliyetine zemin hazırlayan kauçuk kaplı bir bezel ile 100 metreye kadar su geçirmezlik. Tüm bunların yanı sıra zaman aralıklarını 1/10 saniyeye kadar ölçebiliyor, bir atletin nabzını alabiliyor ve güneş pusulası sayesinde yarışmacıların doğru yolda kalmasını sağlıyor. Endurance Pro da Sprint’in izinden gidiyor ve hepsini stil ve canlı renklerle birlikte yapıyor.

tr_TR
tr_TR