Hakan Sinangil: “Karanlık çöktüğünde, ışığı kendinde bul.’’
Hakan Sinangil, “1382 – Son Mermi” kitabında, savaşın insan ruhunda bıraktığı derin izleri ve yaşadığı unutulmaz deneyimleri çarpıcı bir şekilde ele alıyor. Kitap, gerçek yaşam öykülerinden yola çıkarak hem hayata dair önemli dersler sunuyor hem de okuyucuları farklı bir bakış açısıyla düşünmeye davet ediyor.
Her savaş, önce insanın içinde başlar!
1382 Son Mermi, yalnızca bir kitap değil, bir insanın ruhundaki en derin yaralara, hafızasında saklı kalan unutulmaz anılara ve içinden çıkamadığı bir savaşın sessiz çığlıklarına dönüşen bir miras. Hakan Sinangil, 28 yıl boyunca zihninde yankılanan bu hikâyeleri, bir görev bilinciyle kâğıda dökerken, okuyucularını savaşın fiziksel cephelerinden insan ruhunun karanlık köşelerine doğru çarpıcı bir yolculuğa çıkarıyor.
Kitap, Güneydoğu’da yaşananların sessiz tanıkları olan milyonlarca insanın, cepheden döndükten sonra anlatamadığı hikâyelerden ilham alıyor. Sinangil’in ifadesiyle, “İçselleştirip yalnızca kendi içimizde yaşadığımız, dile dökmeye cesaret edemediğimiz gerçekler…”
Savaş meydanlarında yaşananların ötesinde, insanın kendi içindeki savaşları da görünür kılan 1382 Son Mermi; sadece bir bireyin değil, aynı zamanda dört milyon insanın sesi, terör döneminde bölgede görev yapmış en az dört milyon…
Bu eser, kayıpların ve yeniden başlamaların güçlü bir anlatımı olarak okuyucuyu sarsmaya, düşündürmeye ve derinden etkilemeye aday.
‘Asla kaçmamalısın, asla. Gerçekten istersen cesaret korkuyu, direnme kaçmayı yener. Böyle zamanlarda komutan olarak hep askerini kollarsın, cesaret verirsin, bazen avazın çıktığı kadar karşı taraftakilere bağırırsın: “Terörist, çevren sarıldı, kaçacak yerin yok, teslim ol!” (Maalesef çoğunlukla doğru değildir.) Hangi taraf pes eder ve kaçarken görülürse kaybedecektir. İnsan iradesinin en büyük sınavıdır bu anlar… Sabreden ve inanan kazanır.’